Çiftçi, Sattığının Üstünde Bir Fiyatla Tohum Alıyor
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM) KİT Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım sektöründeki zorluklara ve bu alandaki politikalara dair eleştirilerde bulundu.
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM) KİT Komisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım sektöründeki zorluklara ve bu alandaki politikalara dair eleştirilerde bulundu. Gürer, konuşmasında çiftçilerin artan borç yükü, destekleme ödemeleri, TİGEM’in faaliyetleri, tarımda dışa bağımlılık ve tarımsal üretimi teşvik etme konusundaki eksikliklere dikkat çekti.
ÇİFTÇİLERİN ARTAN BORÇLARI VE DESTEKLEMELER
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'deki çiftçilerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları vurgularken, verileri paylaşarak çiftçilerin borçlarının dramatik bir şekilde arttığını belirtti. 2005 yılında çiftçilerin bankalara olan kredi borçlarının 5 milyar lira olduğunu, ancak bugün bu borcun 1 trilyona dayandığını söyledi.
“2005 yılında çiftçilerimizin 4 milyar lira olan desteklemesi, şu anda 135 milyar liraya kadar çıkmış. Tarım Kanunu’nun 21. maddesi, ‘Millî gelirin yüzde 1’i çiftçiye verilecek.’ diyor. Bu da 615 milyar lira yapar. Fakat verilen destek bu kadar yüksek değil. 615 milyar lirayı vermediğiniz gibi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi bunun da altında bir rakam.” dedi. Gürer, hedeflere ulaşmakta başarısız olunduğunu belirtti.
TİGEM'İN VERİMLİ ARAZİLERİ VE ÇİFTÇİYE DESTEK KONUSUNDAKİ EKSİKLİKLER
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün faaliyetlerini değerlendiren Ömer Fethi Gürer, TİGEM’in verimli arazilerinin büyük bir kısmının kiraya verildiğini, bazı çiftliklerin ise bakım yetersizliği nedeniyle verimsiz hale geldiğini ifade etti. Gürer, “Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü çok önemli; keşke kamuda bu tür kuruluşlar artsa. Ne yazık ki Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün de verimli arazileri, iyi arazileri kiraya verildi. Oralardan ne kadar kira sağlıyorlar, Türkiye'deki kira oranına göre artış var mı, onu bilmiyorum. Ancak bildiğim kadarıyla 17 çiftlik elden çıkarıldı. Daha sonra bu işin sürdürülebilirliği yönünde çalışmalar başladı. Şimdi bir ticari işletme olarak bakılıyor.
Özellikle buğdayda, tohumda çiftçiye destek olacağı yerde piyasa oluşturan bir kuruluş durumunda; tohum fiyatını yüksek tutuyor ve çiftçi sattığının üstünde bir fiyatla tohum almak zorunda kalıyor. Keza, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde hayvancılıkta da buzağı ölümlerinin dünya ortalamasının üstünde olduğu Sayıştay raporlarına yansıyor. 140 milyon aşı Türkiye'de kullanılmış, bunun da önemli bölümü ithal aşı. Ama Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde bile hayvan hastalıklarının varlığı sürüyor; buzağı ölümleri dünya ortalamasının üstünde. Sayıştay raporlarından gördüğümüz rakamlar üzerinden konuşuyoruz. Nasıl oluyor da bu kadar aşı kullanılan bir ülkede hayvancılıkta 5 bin hayvan ölüyor? Bakan Bey'e bir soru önergesi verdim, yanıtı yeni geldi: Geçen yıl da 5 bine yakın hayvan hastalıktan telef olmuş. Hem aşılama var hem hayvan ölümü önlenemiyor hem de TİGEM’de bu iş sürüyor. Bu enteresan.” dedi.
ÖZEL SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE TİGEM’İN ÜRETİM POLİTİKALARI
Gürer, TİGEM’in özel sektörle yaptığı işbirliklerini de sorguladı. Genel Müdür’ün sunumunda, “Bu kapsamda, özel sektör tohumculuk firmaları ile TİGEM arasında, özellikle TİGEM'in kendi üretemediği cinslerde tohumluk üretilmesi sağlanarak hem TİGEM'in sahip olduğu arazi varlığı hem de sektördeki büyük bilgi birikimi ve teknolojik imkânlardan özel sektör tohumculuk firmalarının yararlanması sağlanacaktır.” ifadeleri yer aldığını belirtti. Gürer, “Burada, ‘üretemiyorum, özel sektör üretsin, özel sektör benim bilgimden yararlansın.’ diyor. Özel sektör senin bilginden yararlanacaksa niye sen kendin üretmiyorsun?
Bu nasıl bir cümledir, kim yazmıştır, ne anlama geliyor? Bazı çiftliklere gidiyorum, bakımsız. Oradan daha fazla fayda sağlanabilir, daha yönlendirici olabilir. Kuruluş amacı neydi bunların? Çiftçiyi yönlendirmekti. Çiftçiyi yönlendirmek yerine özel sektörü yönlendirmekten 'Siz gelişin; biz de gidelim, ileride özelleştirmeyle kapanalım.' anlamı çıkar. Onun için, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün öncelikli hedefi çiftçiye destek olmalı, çiftçinin yanında durmalı, çiftçinin sorunlarına çözüm üretmeli.” dedi.
Benzer Haberler
Çiftçi, Sattığının Üstünde Bir Fiyatla Tohum Alıyor
22 Yıl Sonra Tarım Sayımı Kararı Alındı
Festival Domates Hasadı İle Başladı
10'uncu Çiftçi Şenliği Kortejle Başladı
Bağlar Sahipsiz Bırakılmamalıdır!
Karabuğday Ordu'yu Sevdi
TMO Üreticiden Buğday ve Arpa Teslim Almaya Başlıyor
İthalat Politikaları Çiftçiyi Mağdur Ediyor