Telefon
WhatsApp
Çiğ Süt Üretiminde Kölelik Sistemi Üretimden Koparıyor

300 X 250 Reklam Alanı

Çiğ süt fiyatlarını değerlendiren CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, süt/yem paritesinin
çöktüğünü, üreticinin bitme noktasına geldiğini belirterek, “Fiyat baskısı enflasyonla
mücadele bahanesiyle sürerken, bedeli çiftçiye ödetiliyor. Yem fiyatları sübvanse edilmeli,
ithalata bağımlılık azaltılmalı. Mera alanları korunmalı ve ıslah edilmeli. Et ve Süt Kurumu
gerçek bir müdahale kurumu gibi çalışmalı. Süt/yem paritesi en az 1,5 seviyesinde tutulmalı.
Aksi halde Türkiye, en büyük süt ithalatçılarından biri haline gelecek” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, çiğ süt fiyatlarını değerlendirdi. TÜİK verilerine göre
ülkedeki 1,1 milyon süt sığırı işletmesinin yüzde 67’sinin 10 başın altında hayvana sahip
küçük aile işletmelerinden oluştuğunu belirten Milletvekili Sarıbal, üreticinin artan maliyetler
ve baskılanan fiyatlar nedeniyle birer birer üretimden çekildiğini söyledi. Üretimin küçük ve
dağınık yapısının verimliliği sınırladığına dikkati çeken Sarıbal, 2023’te Türkiye’de inek
başına yıllık süt verimi sadece 3 bin 100 kilogramken, bu rakamın Avrupa Birliği’nde 7 bin
300 kilogram seviyesinde olduğunu, kooperatifleşme ve örgütlü üretim konusunda atılmayan
adımların, küçük üreticiyi piyasanın insafına terk ettiğini vurguladı. Milletvekili Sarıbal,
“Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ‘son 23 yılda hayvancılığa 491 milyar lira destek
verdik’ dese de tablo ortada. 2024 yılı itibariyle 7,3 milyon baş olan süt sığırı sayısı 2020
rakamlarından yüzde 7; 22,5 milyon ton olan çiğ süt üretimi yüzde 4, kişi başına çiğ süt
üretimi ise yüzde 6 daha düşük. Ülke genelinde hayvan varlığı giderek eriyor” dedi.
Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ekim 2025 itibarıyla çiğ süt tavsiye fiyatını 19,60 TL olarak
açıkladığını, ancak üreticinin gerçek maliyetinin bugün 21 TL’nin üzerinde olduğunu
hatırlatan Sarıbal, “Sürdürülebilir üretim için fiyatın en az 25 TL olması gerektiği ifade
ediliyor. Süt/yem paritesi 1,5’in altına düştüğü için üretici artık hayvanını besledikçe zarar
ediyor. Sonuç olarak binlerce hayvan kesime gidiyor. Fiyat baskısı enflasyonla mücadele
bahanesiyle sürerken, bedeli çiftçiye ödetiliyor. Kooperatifleşme güçlendirilmeli, fiyatlama
üreticinin söz sahibi olduğu bir yapıya kavuşmalı. Yem fiyatları sübvanse edilmeli, ithalata
bağımlılık azaltılmalı. Mera alanları korunmalı ve ıslah edilmeli. Et ve Süt Kurumu gerçek bir
müdahale kurumu gibi çalışmalı. Süt/yem paritesi en az 1,5 seviyesinde tutulmalı. Aksi halde
Türkiye, birkaç yıl içinde Avrupa’nın en büyük süt pazarlarından biri iken, en büyük süt
ithalatçılarından biri haline gelecek” dedi.

ÜRETİCİNİN EN BÜYÜK DERDİ, YEM!

Yem maliyetinin, toplam maliyetin 65-70’ini oluşturduğunu kaydeden Sarıbal, mısır ve soya
gibi temel yem hammaddelerinin büyük bölümünün ithalata dayandığını, 2025’in ilk 8 ayında
yalnızca bu iki ürün için 2,3 milyar dolar ödeme yapıldığını söyledi. Döviz arttıkça yem
fiyatının da arttığını, çiftçinin borca sürüklendiğini belirten Sarıbal, “Mera alanları ıslah
edilmediği gibi rant uğruna talan ediliyor. Ucuz kaba yeme erişemeyen üretici, yem
fabrikalarının yüksek fiyatlarına mahkum bırakılıyor. Rekabet Kurumu’nun Eylül 2025’te
yürüttüğü soruşturma, sektördeki çürümenin boyutunu gösterdi. Bazı büyük şirketlerin
üreticiye yemi benden alacaksın, benim fiyatımla üreteceksin, sütü yine bana benim dediğim
fiyattan satacaksın diye dayatma yaptığı ortaya çıktı. Üretici ne ürününün fiyatını
belirleyebiliyor, ne de maliyetine söz söyleyebiliyor” ifadelerini kullandı.

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Yazarlarımız

Reklam

PORSUK HABER

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği