Eskişehir Çiftçisinin Feryadı Meclis Gündeminde

Yurt dışından tarım ve hayvansal gıda ürünlerinin ithalatını kolaylaştıracak ticaret
anlaşmalarının görüşmelerinde Anadolu çiftçisinin feryadını gündeme getiren CHP Eskişehir
Milletvekili Utku Çakırözer, “İthalatın önünü açacağınıza Anadolu çiftçisine, Eskişehir
çiftçisine destek verin” dedi. Artan maliyetler, kota cezaları karşısında çiftçinin toprağa
küstürüldüğünü, üretimden koparıldığını dile getiren Çakırözer, “Onbinlerce çiftçimiz, bir
yandan işgaliye kira artışlarında yüzde 800’leri bulan fahiş zamlar, bir yandan kendilerine
‘üretmeyin’ derecesine kesilen kota cezaları, bir yandan da dibinden geçen nehirden ‘Su
kullanamazsın!’ tehditleri karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda. Artık çiftçinin,
besicinin feryadına kulak tıkamayalım! Başka ülkelere imtiyazlar sağlayacağımıza gelin kendi
çiftçimizi, kendi besicimizi destekleyelim, kalkındıralım. Hem ülkemiz kazansın, hem 84
milyon kazansın” dedi.

ÇİFTÇİ TOPRAĞA KÜSÜYOR, ÜRETİMDEN VAZGEÇİYOR

Geçtiğimiz hafta Meclis’ten geçen uluslararası ticaret anlaşması ile Pakistan’dan gelecek
mısır, pirinç, hurma, bağırsaklar ve gıda müstahzarlarını kapsayan 261 ürün listesinde gümrük
vergileri sıfırlandı. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, görüşmeler sırasında artan
maliyetlerden kota cezalarına çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları gündeme getirerek, “Biz buradan
Türkiye’ye, tarım ürünlerinin, hayvansal ürünlerin ithalatının önünü açan anlaşmalar
geçirdikçe, kendi çiftçimiz yerine başka ülkelerin çiftçilerine imtiyazlar sağladıkça çiftçimiz,
besicimiz öksüz kalıyor, yetim kalıyor, sahipsiz kalıyor. İthalatın önünü açacağınıza,
Anadolu’da artan maliyetler, kota cezaları karşısında toprağa küstürülen, üretimden vazgeçen
çiftçimizi destekleyelim” dedi.

Ulusalararası ticaret anlaşmalarıyla başka ülkelerle ticaretin, sanayinin gelişmesine karşı
olmadıkları vurgulayan Çakırözer, “ Biz elbette Pakistan ile, diğer ülkelerle ticaretimiz
gelişsin, sanayimiz gelişsin isteriz, istiyoruz. Ama bakın, diğerlerinde olduğu gibi bu
anlaşmayla mısır, pirinç, hurma, bağırsaklar ve gıda müstahzarlarını kapsayan 261 ürün
listesinde gümrük vergilerinin sıfırlanması söz konusu. Rusya’dan, Brezilya’dan buğday, şeker
gelsin; Pakistan’dan mısır gelsin, pirinç gelsin; Hırvatistan’dan arpa gelsin; Amerika’dan
mısır, Çin’den fasulye, Kanada’dan mercimek gelsin diye siz taviz verirken, ithalat anlaşmaları
imzalarken Anadolu’muz da tarım yok oluyor, çiftçilerimiz feryat ediyor, kan ağlıyor. Artık
kesecek hayvan, içecek süt bulamıyorsak, bir yıl önce kilosu 5 liraya satılan yoğurt şimdi 25
liraya çıkmışsa, 20-30 liraya satılan peynirin kilosu 150 lira ise, 50-60 liralık tereyağı 200
liraya dayandıysa biz bu tarım ürünleri ithalatına göz yumamayız” dedi.

PANCAR ÇİFTÇİSİNE YÜZBİNLERCE LİRALIK KOTA CEZASI

Çakırözer, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile Çifteler’de dinlediği çiftçilerin kota
cezalarından, vakıf arazilerinin kira bedellerine uygulanan yüzde 800’ü bulan fahiş zamları
gündeme getirerek, “ Çifteler’de çiftçilerimizi, pancar üreticilerimzi dinledik. Çayımızdaki
şekerin, tatlımızdaki şekerin ham maddesi pancar. Eskişehir’imiz de Anadolu’nun dört bir

yanında binlerce pancar üreticisi var. Her türlü zorluğa, ağır maliyetlere rağmen ekip biçmek
istiyor. Hem kendi kazansın, hem ülke kazansın, hem vatandaş şekersiz kalmasın istiyor. Ama
bu beceriksiz iktidarın çiftçimize tohum, gübre, mazot, ilaç, enerji maliyetlerinde yaşattığı
olağanüstü zamlar yetmezmiş gibi, bu üreten, çalışkan pancar çiftçimize yüz milyonlarca
liralık kota cezaları yazılmış. Çiftçinin alacağı üç kuruşa ipotek koyuyor, gasbediyorlar. Sırf
bu yüzden Sivrihisar’ımız da 2021 yılında 1.287 olan pancar üreticisi sayısı, 2022 yılında yarı
yarıya azalarak 677 ye düşmüş” dedi.

“PANCAR, MISIR EKMEYİN TEHDİDİ”

Çakırözer, çiftçilerin yaşadığı su sıkıntısına da Meclis’ten çare isteyerek, şöyle konuştu:
“Yine Çifteler’de, Abbashalimpaşa, Saithalimpaşa, Yıldızören, Zaferhamit, Körhasan,
Gelenli, Eminekin ve diğer köylerden yüzlerce çiftçimize ‘Sen bundan sonra sulu tarım
yapamazsın; pancar, mısır, ayçiçeği ekemezsin’ diye mektup göndermiş Devlet Su İşleri.
‘Ekersen sana su vermeyiz!’ diye tehdit ediyorlar. Tarlaların dibinden su akıyor ama o suyu
kullanmasına izin vermiyorlar çiftçinin.”

“KİRA BEDELLERİ YÜZDE 800 ARTMIŞ”

“Dahası da var: Çifteler’de çiftçilerimizin on yıllardır ekip biçtiği vakıf arazilerinde
meralardan aldığı kirayı yüzde 800 artırmış bu devlet. 1.800 lira ödeyen çiftçiden şimdi 17 bin
lira kira bedeli isteniyor. Bunun adı insafsızlık, bunun adı vicdansızlık değildir de nedir?
Çifteler’de onlarca köyde 2 binden fazla çiftçimiz, bir yandan işgaliye kira artışlarındaki fahiş
zamlar karşısında, bir yandan kendilerine ‘üretmeyin’ dercesine kesilen kota cezaları
karşısında, bir yandan dibinden geçen nehirden ‘Su kullanamazsın!’ tehditleri karşısında ne
yapacağını şaşırmış durumda.”

“ÇİFTÇİ YETİM, SAHİPSİZ KALIYOR”

“Anadolu’nun her tarafı aynı, Konyası, Afyon’u, Edirnesi, Erzurum’u hep aynı. Çiftçiler
üretmek, her şeye rağmen üretmek istiyor. Her şeye rağmen ekmek istiyor ama iktidarın
umurunda değil” değil diyen Çakırözer, “Anadolu’nun dört bir yanında besicilerimiz
maliyetlerdeki artış nedeniyle süt ineklerini kesime gönderiyor. Durum buyken biz buradan
Türkiye’ye, tarım ürünlerinin, hayvansal ürünlerin ithalatının önünü açan anlaşmalar
geçirdikçe, kendi çiftçimiz yerine başka ülkelerin çiftçilerine imtiyazlar sağladıkça çiftçimiz,
besicimiz öksüz kalıyor, yetim kalıyor, sahipsiz kalıyor” dedi.

“İTHALATA DEĞİL, ANADOLU ÇİFTÇİSİNE DESTEK VERELİM”

Türkiye’de resmî verilere göre kayıtlı çiftçi sayısı son beş yılda yaklaşık yüzde 29, son on
yılda ise yüzde 55 civarında azaldığına da dikkat çeken Çakırözer, “ Tarım alanları on yılda
yüzde 5, on dokuz yılda yüzde 12 gerilemiş. Böyle giderse etten, sütten, peynirden, yoğurttan
sonra artık marketlerden arpa, buğday, pirinç, domates, mısır da alamayacağız. Artık çiftçinin,
besicinin feryadına kulak tıkamayalım, göz yummayalım, başka ülkelere imtiyazlar
sağlayacağımıza gelin kendi çiftçimizi, kendi besicimizi destekleyelim, kalkındıralım. Hem
ülkemiz kazansın, hem 84 milyon kazansın. Buradan bir kez daha sesleniyorum: Meclis
olarak hepimizin sorumluluğu var, iktidara her seferinde, bu anlaşmaları yapanlara her
seferinde hatırlatma sorumluluğumuz var, bu ticaret anlaşmalarında Anadolu çiftçimizi,
besicimizi üzen, onları canı gibi sevdiği toprağına küstüren, üretemez hâle getiren bu ithalat
kararlarından vazgeçelim” diye konuştu.